KADIN
Erkeğin birine sormuşlar
Sizi hayata bağlayan bir şey söyleyin
Erkek cevap verir
Bir kadının ümit verişi
Peki sizi hayattan soğutan bir şey söyleyin
Bir kadının yıkışı derdi
***
Erkek kadını hep bir obje olarak gördü.
Lakin unutmuştu, ana rahmindeki günlerini.
Durmadan azar yiyen, dayak yiyen kadın
Nasılsa erkek, ona her şey serbest diyen bir toplum
Ve kadınsa giderek erkeğe düşman oldu.
“Hayır” dedi, erkek egemenliğine
Eve kapatılan çocuk baktırılan
Ayıplanıp “Avratsın kapan” denilen bir hayata
Hayır” dedi
Evet adam ki, kız evladını okula göndermez
“Kız evladı, okumaz. Okursa yoldan çıkar” derdi
Lakin eşini hastaneye getirdiğinde(getirmeye de bilirdi),
Bayan doktor arardı
Erkek kısır olduğunda kadın suçlanırdı
Kadın kısırsa bir çöpten farkı olmazdı
Kadın ona biçilen hayata “kaderim” der, sineye çekerdi
Eli kolu bağlı öylesine oturup beklerdi, erini
Erkek azıcık sıkıştımı “Karı gibi evde oturma” derdi hasmına
İşte kadının toplumdaki yeri
Davarı güt, evi pakla
Çocuk doğur
Tarlaya git
İnsan değil başka bir şey, bu
Evet erkek asker olurdu,
Gider cepheden cepheye koşar, savaşırdı
Kadınsa evde, çocuklarının başında beklerdi
Oda evinde yurdunda yapardı, askerliğini
Nene hatun cepheye mi, gitmişti
Ya da Fatma bacı
Evde oturmazdı kadın aslında
Evde çalışırdı,
Düşünün işte neden Anadolu oldu, ismi
Çünkü her yeri, her bucağı Ana ile dolu idi
Cahiliye dönemini hatırlayın
Gömülen kız çocuklarını,
Belki de Peygamber gelmese bir ırk yok olacaktı
Neden diye sorunca cevap hazırdı:
“Adem babayı günaha sokan, Havva imiş
Hep bela olmuş, Ademin başına
Cennetten kovdurmuş”, güya
Lakin bilmediler,
Hak teala Havva’yı
Günaha girsin, diye değil
Yalnız kalmasın, diye yanına koymuştu
Bu sadece bir seçenekti
Günaha girmeye, bilirdi de
Kabil gibi bir evladı getiren, bir günaha
Erkeğin hakareti bitmezdi, kadını hor görmek
Günah sebebi saymak bitmezdi
Hatta sahabe analarımıza bile
Türlü ifritler atılmıştı
Ve peygamber efendimizin eşi, duldu
Sordunuz mu, kendinize
Peygamberler eşlerine nasıl davranırdı diye
Bir İbrahim peygamber vardı,
Sırf eşi Sare doğurgan değil diye
Onu hor görmemişti, onu örselememişti
Buna razı olmayabilirdi de
Bu sadece seçenekti
Bu büyük bir sınavdı
Kadın değerlidir, erkekte lakin kadın kutsaldır
Anadır, abladır, bacıdır.
Hor görmek, günah esiri yapmak ahmaklıktır.
Ne kadın, ne de erkek diğerini değersizleştirebilir.
Evet Hak, Ademi yaratırken
Yalnız kalmasın diye, Havva’yı da yarattı.
Ama Ademoğlu kadını günah bildi.
Peki ya nasıl doğmuştu, leylekler mi?
Ya evlatları onlar nasıl dünyaya gelecekti, anlamak zor.
Peki düşünün Meryem ananızı
Hz İsa doğarken neler çekmiş;
Nasıl ifritler atılmış üzerine
Ya İsa bir dönem Tanrının evladı, olabildi
Ve bazı inançlara göre de halen daha öyle
Bu Herkül’e bile, siyaret etti
Cenap, türlü sınav yapar
Kul sınandığını anlamaz isyan eder
Lakin sınandığını bilen kul
Hayatın, yaşamın ve faniliğin sırrına erer
Bilirsiniz bel ki, Zühre yıldızını
İki melek Harut ile Marut
Allah’a yakarırlar
“Ya Rab! Biz insan olsak Ademoğlu gibi olmayız”
Allah ise
“Olsaydınız daha kötü olurdunuz” der
İki melek “Ne olursa olsun? Senden şaşmazdık” derler
Cenap ise onları insan yapar
Kıssa o ki, Zühre’yi gördüklerinde şaşıp kalırlar
Onunla birlikte olmak isterler
Kendilerinin aslında melek olduğunu
Ona her şeyi var edebileceklerini, söylerler
Ne acı değil mi? İnsanı bırak melek bile
Zühre sihir öğrenmek ister
Öğretirler sihri ve sıra Zühre’ye geldiğinde
Gökte yıldız olmak ve dünyaya gökyüzünden bakmak ister
Sonuç mu? Zühre artık bir yıldızdır
Harut ile Marut ise isyana gelir
Allah’a karşı isyan edip
Yeryüzünde buldukları iyi kötü kim varsa sihri öğretirler
Kötü kalplere büyük bir silah teslim ederler
Hak teala ki ikisini de ayaklarından gök yüzüne asar
Ve kıyamete dek öyle kalacaklardır, onlara ölüm yok
Her hikayenin bir ortak noktası vardı
Her biri kadını ve zinayı anlatıyordu
Evet zina haramdı
Ya zina kadınla başlayıp kadınla mı biterdi
Bunun için erkek gerekmez miydi?
Zinayı önleyebilmek için
Nikah gerekliydi, eğer olursa
Zina olmazdı, helal olurdu
Peygamber efendimiz
Nikahı ve düğünün yapılışını duyurulsun diye
“Herkes bilsin” diye hadis buyurur
Lakin gönlü olmadan istemedikleri
Evliliklere itilen o kadar insan var ki
Hayatları kararmış
Nikah aslında niyetti
Kalbe, gönüle işleyen bir niyetti
Evlenecek çift birbirini önce görmeli tanımalıydı
Lakin bu töreye ağır gelecekti
Ancak nikahtan sonra görebilirdi, o da geç olacaktı
Kadının hakkı yoktur, burada
Eşini kadın seçemezdi, o törede
Bırakın seçmeyi artık mal olmuştu
Üstelik parayla alınmıştı
Ve belki de arazi verilmişti, üstüne
Yıllarca sürüp gidecekti, bu töre böyle
Üstelik bir annenin dünyaya getirdiği evlat
Bazen bir anne evlatına
Bazen de bir kadın kocasına
Zalimlik yaptıracaktı
Ana hem cinsine hor bakacak
Kadınsa kendine hor bakılmasını sineye çekecekti
O zina ki, nikah gibi niyete bakardı
Eğer nikah gönülde değilse,
Hak katında bir hükmü yoktu
Günümüz günlük ilişkileri bitirirken
Sırf kılıfını bulsun diye, nikahı kılıf yaptı
İmam nikahı kıyar, ardına bakmadan gider
Arkada solan hayat yiten kararan bir ömre sebep olur
Umurunda bile olmazdı, sonuçta şeriat yerini buluyordu
Evet zina bir suçtu, lakin sadece zina değil
Nikah ile zinayı örttüğünü sanmak
Daha büyük bir günahın vekaletiydi
Nikah kalpte değilse zina hayatı kaçınılmaz, olacaktı
Ve bu yüzden huzur olmayacaktı
Bereket olmayacaktı
Bir kadın Monalisa gibi,
İnci küpeli kadın misali tablo süsleyecekti
Hal bu ki, nice nikahsız yaşayan analar vardı
Anadolu’nun derinliklerinde sesini çıkarmadan
"Benim nikahım neden yok" demezdi
Çünkü nikah, erkek anasına kıyılırdı
Bu nasıl töre, bu nasıl şeriat?
Demek var ki, nasıl hayatlar?
Kadın için yazılmış bir senaryo sanki
Lakin eşine kalpten bağlı olduğundan ses çıkarmazdı
Kız anasıydı, tek suçu erkek anası olmaması
Yaşam şekli zina olsa da, gönül nikahıyla bağlıydı; eşine
Nereden bilecekti, bunları okuma yazma bilmiyordu
Düşünce özgürlüğü de alınmıştı, elinden
Evinin kadını, çocuklarının anası olacaktı ya ondan
Lakin günü gelince
Edison’u, Newton’u, Einstein’ı, Tesla’yı doğuracaktı
Ve bekli de zamanında peygamberi doğurduğu, unutulmuştu
Hatta dünyaya şekil verenler,
Nice ulusları dirilten, kuran o büyük komutanları doğurmuşlardı
Kimi zaman kendileri, kimi zaman evlatları, kimi zaman torunları
Nam salacaktı, dünyaya
Bir Halide Edip Adıvar
Bir Onbaşı Halime
Bir Fatma Bacı
Her şeyden evvel erkek kadını
Kadın ise kendini bilmeliydi
Kadın yüzüne gözüne dek, örtünmek zorunda değildi
Erkek şeref ve haysiyet sahibi olmalı
Her fırsatta cinsel arzularını tatbik etmemeliydi
Ne güzel demişti, Peygamber efendimiz:
Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimseler değer verir
Ya Andrey Tarkovski
Bir insan paradan çok söz ediyorsa, demek ki parası yoktur.
Şereften çok söz ediyorsa, demek ki, şeref ile bir sorunu vardır
Biz bugüne gelinceye dek
İnanılmaz savaşlar verdik.
Erkek düşmanı kadınlar,
Kadın düşmanı erkekler vardı, hep karşımızda
Birbirini sevmeyen
İki ayrı kutup
Aslında bir elmanın iki yarısıydılar
Ve insan gibi değer vermeli karşındakine
Ve aynı şekilde değer görmeli
Dünya bununla daha da güzelleşecektir
Kadın değerlidir,
Ve cennet annelerin, ayakları altındadır
Cennet gibi bir diyar
Annelerin ayakları altındaysa
Bir annenin yeri ne olmalı
Onu da büyük önder söylesin
Ey kahraman Türk kadını!
Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın
Kadın değerlidir ve değeri bilinmelidir
Kadını köle ve esir yapmak insanlık, suçudur
En büyük katliamların örmeğidir
Kadının önde olduğu toplumlar
Her zaman bir adım önde yürüyecektir
Yozlaşmadan akli ve maarif bir toplumun mihenk taşı
Ne yaptığını, ne istediğini ve ne yaşadığını bilen
Asaletin hatta idealizmin öncüsü olacaklardır.
8 Mart Dünya kadınlar Gününüz kutlu olsun
Yorumlar
Yorum Gönder
Bu yayınımızı nasıl buldunuz? Bize yayını okuduktan sonraki duygularınızdan bahsedin. Bizi bundan mahrum etmeyin