Ana içeriğe atla

RKLM

Günün Yayın

BÜYÜK DOĞUŞ

Bir yiğit vardı  Mavi gözlü  Sarı saçlı, bir yiğit  Tüm alçaklıklara  Tüm namertlere karşı  Gövdesini siper etmiş bir yiğit 

TESLİMİYET


Yüzyıllar önce yaşanmış 
Bir teslimiyetin hikayesidir, İsmail
Evet, Hz. İsmail

Hem ademoğlunun hem ibrahimin hem İsmail’in
Hem de Hacer anamızın sınavıydı, bu

İlk eşi Sare’den evladı olmayan İbrahim
İlk eşi Sare tarafından kölelerinden 
Hacer ile nikahlandırılır.
Bu evlilikle İbrahim’in evlat hasreti son bulacaktı

Birgün ellerini göğe açarak
“Ya Rab bana salih evlatlar nasip et,
Nasip et ki İbrahim kulunun soyu 
Senin ilahlığınla doğsun”

Ve gün geçmezki dua Hakkı Teala’dan kabul görür
İbrahim İsmail ile müjdelenir.
İbrahim sevincinden yere göğe sığamaz
Ellerini açar ve
“ Ya Rab ne büyüksün ki aciz İbrahim’in sesini duydun,
Sana şükür ki evlatıma İsmail’ime kavuştum
Onu senin yolunda salih bir kul edeceğim”

Gün olur, Sare hacer ve ismail’i kabul etmez olur
Sanki dışlanıp soyutlanmış gibi gaflete çekilir
İbrahim ise Hacerle ismail’i kıraç elverişsiz bir vadiye bırakır
Hacer bırakıldığı yerde kundakta bırakılan evladı için 
Su bulmaya çalışır önce safaya sonra merveye koşar 
Koşar ama hiçbir şey bulamaz, her yer kum ve çöldür
Çok geçmez İsmail ağlamaya başlar.

Hacer koşar yanına İsmail minik ayaklarını yere çarpar
Ve yerden berrak mı berrak, pak mı pak bir su çıkıverir
Adına zemzem suyu derler
İsmail bu sudan içer güruhu huzur ve afiyet bulur

Yıllar geçer, İsmail büyür ve gelişir.
İbrahim Sare yüzünden İsmailden ayrı kalır
Evladıyla dilediğince vakit geçiremez
Vakti gelirki büyümüş İsmail’ini tanıyamaz
Çok geçmez vahiy gelir
Ve kabenin inşası gerekir.
İbrahim kabeyi tamamlar.

Çok geçmez bir rüya görür
Kimi bu rüyayı 
“İbrahim İsmal’i boğazladı” der
Kimi de
“Vahiy göründü, İsmail kurban et” der
Hangisi doğru bilinmez ama
İsmail’in İbrahim’den geri istenmiştir, bu bir gerçek
İbrahim güvenmez rüyaya ta ki devam edinceye dek
Sonunda anlar ilahlığı
Rüya çetin, rüya metin
Ama Allah’ın emri, Allah’ın takdiri 
Sorgulamak yersiz

İbrahim huzursuz, İbrahim cefa içinde
Boynunda bir yük, boynunu bükmüş
Hak kurban istemiş yıllarca beklediği İsmail’i
Kavuşmuşken ona, ayrılık gelmiş söze
Söylemedi, İsmail’in kurban edileceğini, Hacer’e

Ava çıkacağız diyerek İsmail’i alır, yola koyulur
Şeytan vesvesede şeytan pusuda varır,
Hacer annenin yanına olanı biteni anlatır, kendisine
Hacer eğer başını “İbrahim yapmaz” der 
Şeytan “Allah’ın emri” der
Hacer “Allah’ın emriyse boynumuz kıldan ince 
İbrahim yalnış yapmaz” der
Şeytan aradığını bulamaz

İsmail’e sırnaşır
İbrahim nasıl anlatacağını düşünürken
Şeytan olacakları söyler
“ Baban seni öldürecek” der 
İsmail “ İbrahim peygamber bunu yapmaz” der
Şeytan “ Allah’ın emri” der
İsmail “O halde ne güzel bir haber 
Allah yolunda kurban edilmek”
Şeytan vesveseyi arttırır
İsmail taş alıp şeytana atar, 
Şeytan kaçar, minada

İbrahim konuşur, açar mevzuyu
İsmail “keşke deseydin, annemle sarılıp vedalaşsaydım
Ne güzel bir haber ki kurban olmak 
O alemlerin sahibi için ”

İbrahim sevinir, salih evladına
Ama üzülür, gözden yaş akıtır
İsmail "ağlama" der 
İbrahim ağlar
“sen ki Allah’ın emrini gerçekleştireceksin
Sakın bundan vazgeçme
Beni bağla ki sana karşı koymuyum”

İbrahim biletir bıçağını
Bıçak öyle keskinleşir ki
Değdiği yere yarık açar
İsmail sonra dilletti
“Ellerimi çöz ellerimi çöz ki
Allah kendi rızamla kurban edildiğime inansın”

Bunun üzerine arş dalgalanır, sınav artık sonlanır
Allah’ın emri ile İsmail yaşayacak soyu soy üretecektir.
Lakin İbrahim bıçağı dayadı, 
Tamda dayadı derken keskin bıçak kesmedi
İbrahim koluna değdirdi, kolu kanadı
Ama ibrahim’e dayadı kesmedi

Ateş’e İbrahim için emir veren Allah,
İsmail için bıçağa emir verdi.
Ateş’in İbrahim’i yakmadığı gibi 
Bıçak, İsmail’i kesmedi 
Sonra bir ses duyuldu,
Bir koç İbrahim’in yanında belirdi
“Ey İbrahim emri yerine getirdin
Fazilet yerine geldi, İsmail’i serbest bırak
İsmail’in yerine bu koçu kurban et”

İsmail serbest kaldı, İbrahim neşeyle doldu
Baba oğul sarıldı, teslimiyet böyle sınandı.

İstenen İsmail değildi aslında
İstenen teslimiyetti
Can dediğin kulun değil
Onu güruha üfleyen Hakkındı
İstediği zaman alır, istediği zaman verirdi.
Bunun tam vaktini de sadece o bilir.

Osman der ki
“Hz. İbrahim ki sevinci bayram oldu
Allah’ın rahmetiyle doldu
Bir kurban ister Mevla Kerim, bizden
Gücün(mal) yeterse evladın yerine”
KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN

Yorumlar

RLKMS




Popüler Yayınlar

DRSTR





SPLASH

reklamstore

YAZAR KAFE

Bumerang - Yazarkafe

STR

twitter'da biz


Linkedin bekleriz

kyr

facebook'ta biz

GİTMEK VAR, AKLIMDA

Posted by ŞİİR TEPESİ on 15 Temmuz 2015 Çarşamba

ŞİİR TEPESİ YOUTUBE

ŞİİR TEPESİ YOUTUBE
ŞİİR TEPESİ TV